T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / BAYRAMPAŞA - Bayrampaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Rehberlik Servisi Günlüğü

                                               DEGER VERMEK    

 

Bir tüccar  "Mutluluğun Gizi" ni   öğrenmesi için  oğlunu insanların en bilgesinin yanına yollamış.Delikanlı bir çölde kırk gün   yürüdükten sonra , sonunda  bir tepenin üzerinde  bulunan  güzel bir şatoya varmış.Söz  konusu bilge  burada yaşıyormuş.

 

                Bir ermişle  karşılaşmayı bekleyen bizim kahraman  girdiği salonda  hummalı bir manzarayla          karşılaşmış:tüccarlar girip çıkıyor    , insanlar   bir köşede       sohbet ediyor  ,bir  orkestra  tatlı ezgiler çalıyormuş, dünyanın dört bir yanından gelmiş  lezzetli yiyeceklerle  dolu bir masada varmış.Bilge sırayla  bu insanlarla  konuşuyormuş ve bizim delikanlı kendi sırasının gelmesi için   iki saat beklemek zorunda kalmış.

 

               Delikanlının  ziyaret nedeninin açıklamasını dikkatle        dinlemiş bilge, ama "Mutluluğun Gizi " ni açıklayacak     zamanı olmadığını söylemiş ona.Gidip sarayda dolaşmasını ,kendisini  iki saat  sonra  görmeye gelmesini salık vermiş.

 

              "Ama ,sizden  bir ricada bulunacağım." Diye de eklemiş bilge  ,delikanlının eline kaşık verip sonra bu kaşığa iki  damla zeytinyağı koymuş."Sarayı dolaşırken bu  kaşığı elinizde tutacak ve yağı dökmeyeceksiniz."

 

 

                Delikanlı  sarayın merdivenlerini inip çıkmaya  başlamış, gözünü kaşıktan ayırmıyormuş.İki saat sonra bilgenin huzuruna  çıkmış.

 

              "Güzel ,demiş bilge, peki yemek salonumdaki Acem halılarını gördünüz mü? Bahçıvan başının yaratmak için on yıl çalıştığı bahçeyi gördünüz mü? Kütüphanemdeki güzel parşömenleri fark ettiniz mi?

 

               Utanan delikanlı hiçbir şey görmediğini itiraf etmek zorunda kalmış.Çünkü bilgenin kendisine verdiği iki damla yağı dökmemeye çabalamış, başka bir şeye dikkat edememiş.

 

               "Öyleyse git ,evrenimin harikalarını tanı." Demiş ona bilge."Oturduğu evi tanımadan bir insana güvenemezsin."

 

             İçi rahatlayan delikanlı kaşığı alıp sarayı gezmeye çıkmış.Bu kez ,duvarlara asılmış,tavanları süsleyen sanat yapıtlarına dikkat ediyormuş. Bahçeleri,çevredeki  dağları,çiçeklerin güzelliğini,bulundukları yerlere yakışan sanat yapıtlarının zarafetini görmüş,bilgenin yanına dönünce, gördüklerini bütün ayrıntılarıyla anlatmış.

 

            "Peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede?" diye sormuş bilge.

Kaşığa bakan delikanlı, iki damla  yağın  dökülmüş olduğunu görmüş.

 

           "Peki" demiş bunun üzerine bilgeler bilgesi, " Sana verebileceğim tek bir öğüt var:" Mutluluğun Gizi"  dünyanın bütün harikalarını görebilmektir , ama kaşıktaki iki damla yağı dökmeden."

 

ALINTI

AHMET ŞERİF İZGÖREN

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 25.01.2013 - Güncelleme: 21.06.2022 01:14 - Görüntülenme: 1157
  Beğen | 0  kişi beğendi